29 Aralık 2012 Cumartesi

2013...




Bir yıl daha bitiyor... Güzeldir yeni yıl başlangıçları... Herkesin içini yeni yılın yeni umutları kaplar... Dualar edilir, herşey daha güzel olsun diye.
Geride kalan yılın, yılların muhasebesi yapılır. Kimileri gülerek anımsar geride kalan yılı... Kimileri de acı hatıralarla...
Burası 'kendi saham' olduğuna göre sanırım benim açımdan atış serbest. Pek hoş anımsamayacağım 2012'yi. Aynı 2011'i anımsamadığım gibi. İş konusunda 2011 benim için tatsız bir yıl oldu. Ve bu 2012'de de devam etti. Çalıştığım gazeteyle ilişkim 2011'de koptu. 2012'de de bir gelişme olmadı. Ve bu uzun süreç... Uzun diyorum ama insan yaşamındaki uzunluğunu şu an için değerlendiremiyorum. Belki de bir insanın yaşam süresi içinde yaşaması gereken bir süreç bu, bilemiyorum.. Bu uzun süreç bana birçok şeyi değerlendirmemi, birçok konuda yargıya varmamı sağladı...
Sonuç mu?
Sonuç acı.. Dile getirmesi bile sıkıntılı... Zor...
Bir insanın halinden ancak yakını anlar.. Yakını sanılanlar bile anlamaz...
Çok şey şey gördüm yaklaşık 17 aylık bu dönemde... 19 yıla yakın gazetecilik gibi gözönünde olan bir mesleği yaptıktan sonra... Geride kalan gerçekten parmakla sayılır oranda...
Elbette başta aile geliyor. Hatta bir tek aile kalıyor. Yakın dostlar bir yere kadar. Sizi ancak bir yere kadar anlıyorlar. Gerisi teselliden ibaret oluyor... Teselli ve dilekler... Ortada zaman zaman bir enkaz olabiliyor ama bu enkazın altına el sokmak gerçekten bir sorumluluk gerektiriyor. Ve bu el nedense bir türlü gözükmüyor.
Deyim yerindeyse 'Çeken bilir' dedikleri...
2012'yi atlatmış biri olarak bakıyorum da... Ailem, yakın ailem, birkaç dost... Gerisi... Gerisi için söylenecek laf yok... Bir yerdeysen etrafın doluyor ama o yerden kalktığında etraf da boşalıveriyor. Bunu en yakından yaşıyorum...
Şikayet mi ediyorum? Belki ama... Ama yine de yaşam sürdükçe mutlu oluyorum...
Yakın çevremin bildiği, anlayanın anlamak istediği sıkıntıları atlatarak yeni yıla ben de yeni umutlarla giriyorum...
Eşim, annem başta olmak üzere belli bir kesimle 2012'yi yaşadım. Aklımdaki belirsizlikler hariç durağan geçti. En önemlisi kuşkusuz sağlık açısından, ufak tefekler hariç ciddi pürüzler yaşamadık. Buna şükrettik elbette...
Kızım... 2 yaşını da bitirdi. Bu süreçte kelimenin tam anlamıyla benim için 'panzehir' görevini sürdürdü. En sıkkın anlarımda kendi gözleriyle dünyaya bakmamı sağladı. Bu da benim için geçici de olsa büyük mutluluktu. Ne mutlu ki hayatıma girdi. Özellikle şu dönemde. Olan olmayan herkese doya doya bu keyfi yaşamasını diliyorum.
Yılın son döneminde eski dostum Barış Güçlü'nün girişimiyle bir dergi yaşama geçirdik. Daha doğum aşamasında... Umudumuz bize de yaşam şartlarımızda bir hareketlilik getirmesi. Ciddi ve aklımı dağıtmayı başaran bir uğraş oldu benim için. Sağolsun Barış dostum.
Bu arada dergiyi yaşatma çabalarımız içerisinde yine etrafımızı daha iyi tanıma fırsatı da buluyoruz. Ve hiçbir şeyden şikayet etmeme konusunda da eğitiliyoruz...
Yaşamı Fenerbahçe'yle özedeşleşmiş isimlerdn biriyim sanırım... Fenerbahçe de bana çok şey öğretmeye devam ediyor. Ve maalesef son yıllar itibarıyla çok acı şeyler... Yaş 45'e yaklaşıyor. Fenerbahçe sevgisinden kimlerin ne kazandığını giderek daha iyi görür olmaya başladım. Gerçi bunu son 7-8 yıldır yaşıyordum ama dile getirmek ağır geliyordu. Ama buraya kadarmış...
Fenerbahçe daha çok menfaat sağlama peşindekilerin hükmettiği bir yaşam biçimi oldu gitti... Hele son 6 aylık süreç sonrası... Bazı 'kıt zekalılar' beni Fenerbahçe düşmanı falan ilan ededursun, geri adım atma durumuna geldim. Geri adım ifadesi yanlış anlaşılmasın... Fenerbahçe sevgim bitmedi, bitemez de...
İnternet ortamları sağolsun... Bu sevgimi 2000'li yıllar öncesi görüntülerle, haberlerle yaşamaya devam ediyorum. Ve umudum bir gün herkesin geçmişteki gibi olacağı şeklinde. Bu ortam sürdükçe ben maziyi yaşamaya devam edeceğim...
Bu ortam derken... Sonradan çıkmaların 'Fenerbahçe şövalyesi ' kılığıyla dolaşmaları... Fenerbahçeliliklerinin herkesten fazla olduğunu söyleyenlerin terör estirmesi... Türkiye'nin kıskanma yerine Fenerbahçe'ye düşmanlık beslemesi... Buna ortam sağlayanlar... Demokrasinin yerine yeller esmesi... Yaklaşık 19 yıllık meslek hayatımda gördüklerim... Öğrendiklerim ...Ve bunları hiçe sayanların bana ukalalıkları... Kimlerin ne kazandığını görürken gerçek Fenerbahçelilerin haybeye haykırışları... Savunmakla biat etmeyi karıştıranlar...
Tüm bu ortamlarda ben artık Fenerbahçe sevgimi, bu sevgiyi kalbime gömen yıllarla yaşıyorum... Bu ortamlar bitmezse de geçmişle yaşar dururum... Ama bu dönem ortaya atılanlarla işim olmaz, olmayacak da...
2013'ün bu ortamı silip süpürmesi en büyük dileklerimden biri...
19 yıllık meslek hayatım dedim... Sahte sıcaklıkların yanında bana kuşkusuz gerçek dostluklar da kazandırdı. İlginçtir ki bu dostlukların sahibi gerçek gazeteciler, emekçiler oldu. Çok da garip ilişkiler yaşadım medyada. Hele işimden uzaklaştırılışımda...
Ülkemizde hukuksal süreçler biraz uzun sürüyor, elbet bana da söz düşecektir. Şimdilik yorum yapmak istemiyorum. Ama az da olsa kazandığım gerçek dostlar ki onlar kendini biliyor, iyi ki onlar varlar...
Çok sitemkar olduğumu sanmıyorum ama benim açımdan pek de kolay yıllar geçmiyor. Ne yapayım...
Ülkem açısından da sanırım farklı değil... Maalesef yaşam şartları giderek ağırlaşıyor. Güzel şeyler olsa da zorluklar daha ağır basar hale geldi. İyi ve kötü yaşayan kesimler arasındaki uçurumun giderek artması sanırım Türkiye'mizin başlıca sorunu...
Çıkın büyük şehirlerden dışarı.. Ya da büyük dünyalarınızdan dışarı... Ama üzerinizdeki kimliği atmak kaydıyla... Benim gibi sitemkar da olsanız, yine de 'Vay canına' denecek tablolar o kadar artıyor ki...
Ve 2013...
Dilekler sanırım ortak...
Herşey iyi olsun, güzel olsun... Bunlar çok normal...
Nacizane benim fazladan diyeceğim...
-Yaşanan her günün kıymetini bilin...
-Çocuklar ve ailenize daha da sıkı sarılın. Özellikle büyüklerinize. Bugün varlar ama... Babam gitti gideli, her gün varlığını daha fazla arayan biri olarak bunu söylüyorum...
-Ne konumda olduğunuzu iyi hissedin ve bunu iyi tartın. Etrafınızdaki iyi değerlendirin. Ve çok fazla kimseye güvenmeyim. Bir gün sıkıntı yaşadığınızda halinizden anlamayanlar o kadar çok olabilir ki, bu da sizi çok üzer...
-Umudunuzu yitirmeden yaşayın... Sonuçta yaşam yine de güzel...

Çok daha güzel günlerde görüşmek üzere...
Herşey gönlünüzce yaşansın...
2013 yaşayacağınız en güzel yıl olsun...