Bir yıl daha bitiyor... Güzeldir yeni
yıl başlangıçları... Herkesin içini yeni yılın yeni umutları
kaplar... Dualar edilir, herşey daha güzel olsun diye.
Geride kalan yılın, yılların
muhasebesi yapılır. Kimileri gülerek anımsar geride kalan yılı...
Kimileri de acı hatıralarla...
Burası 'kendi saham' olduğuna göre
sanırım benim açımdan atış serbest. Pek hoş anımsamayacağım
2012'yi. Aynı 2011'i anımsamadığım gibi. İş konusunda 2011
benim için tatsız bir yıl oldu. Ve bu 2012'de de devam etti.
Çalıştığım gazeteyle ilişkim 2011'de koptu. 2012'de de bir
gelişme olmadı. Ve bu uzun süreç... Uzun diyorum ama insan
yaşamındaki uzunluğunu şu an için değerlendiremiyorum. Belki de
bir insanın yaşam süresi içinde yaşaması gereken bir süreç
bu, bilemiyorum.. Bu uzun süreç bana birçok şeyi değerlendirmemi,
birçok konuda yargıya varmamı sağladı...
Sonuç mu?
Sonuç acı.. Dile getirmesi bile
sıkıntılı... Zor...
Bir insanın halinden ancak yakını
anlar.. Yakını sanılanlar bile anlamaz...
Çok şey şey gördüm yaklaşık 17
aylık bu dönemde... 19 yıla yakın gazetecilik gibi gözönünde
olan bir mesleği yaptıktan sonra... Geride kalan gerçekten
parmakla sayılır oranda...
Elbette başta aile geliyor. Hatta bir
tek aile kalıyor. Yakın dostlar bir yere kadar. Sizi ancak bir yere
kadar anlıyorlar. Gerisi teselliden ibaret oluyor... Teselli ve
dilekler... Ortada zaman zaman bir enkaz olabiliyor ama bu enkazın
altına el sokmak gerçekten bir sorumluluk gerektiriyor. Ve bu el
nedense bir türlü gözükmüyor.
Deyim yerindeyse 'Çeken bilir'
dedikleri...
2012'yi atlatmış biri olarak
bakıyorum da... Ailem, yakın ailem, birkaç dost... Gerisi...
Gerisi için söylenecek laf yok... Bir yerdeysen etrafın doluyor
ama o yerden kalktığında etraf da boşalıveriyor. Bunu en
yakından yaşıyorum...
Şikayet mi ediyorum? Belki ama... Ama
yine de yaşam sürdükçe mutlu oluyorum...
Yakın çevremin bildiği, anlayanın
anlamak istediği sıkıntıları atlatarak yeni yıla ben de yeni
umutlarla giriyorum...
Eşim, annem başta olmak üzere belli
bir kesimle 2012'yi yaşadım. Aklımdaki belirsizlikler hariç
durağan geçti. En önemlisi kuşkusuz sağlık açısından, ufak
tefekler hariç ciddi pürüzler yaşamadık. Buna şükrettik
elbette...
Kızım... 2 yaşını da bitirdi. Bu
süreçte kelimenin tam anlamıyla benim için 'panzehir' görevini
sürdürdü. En sıkkın anlarımda kendi gözleriyle dünyaya
bakmamı sağladı. Bu da benim için geçici de olsa büyük
mutluluktu. Ne mutlu ki hayatıma girdi. Özellikle şu dönemde.
Olan olmayan herkese doya doya bu keyfi yaşamasını diliyorum.
Yılın son döneminde eski dostum
Barış Güçlü'nün girişimiyle bir dergi yaşama geçirdik. Daha
doğum aşamasında... Umudumuz bize de yaşam şartlarımızda bir
hareketlilik getirmesi. Ciddi ve aklımı dağıtmayı başaran bir
uğraş oldu benim için. Sağolsun Barış dostum.
Bu arada dergiyi yaşatma çabalarımız
içerisinde yine etrafımızı daha iyi tanıma fırsatı da
buluyoruz. Ve hiçbir şeyden şikayet etmeme konusunda da
eğitiliyoruz...
Yaşamı Fenerbahçe'yle özedeşleşmiş
isimlerdn biriyim sanırım... Fenerbahçe de bana çok şey
öğretmeye devam ediyor. Ve maalesef son yıllar itibarıyla çok
acı şeyler... Yaş 45'e yaklaşıyor. Fenerbahçe sevgisinden
kimlerin ne kazandığını giderek daha iyi görür olmaya başladım.
Gerçi bunu son 7-8 yıldır yaşıyordum ama dile getirmek ağır
geliyordu. Ama buraya kadarmış...
Fenerbahçe daha çok menfaat sağlama
peşindekilerin hükmettiği bir yaşam biçimi oldu gitti... Hele
son 6 aylık süreç sonrası... Bazı 'kıt zekalılar' beni
Fenerbahçe düşmanı falan ilan ededursun, geri adım atma durumuna
geldim. Geri adım ifadesi yanlış anlaşılmasın... Fenerbahçe
sevgim bitmedi, bitemez de...
İnternet ortamları sağolsun... Bu
sevgimi 2000'li yıllar öncesi görüntülerle, haberlerle yaşamaya
devam ediyorum. Ve umudum bir gün herkesin geçmişteki gibi olacağı
şeklinde. Bu ortam sürdükçe ben maziyi yaşamaya devam
edeceğim...
Bu ortam derken... Sonradan çıkmaların
'Fenerbahçe şövalyesi ' kılığıyla dolaşmaları...
Fenerbahçeliliklerinin herkesten fazla olduğunu söyleyenlerin
terör estirmesi... Türkiye'nin kıskanma yerine Fenerbahçe'ye
düşmanlık beslemesi... Buna ortam sağlayanlar... Demokrasinin
yerine yeller esmesi... Yaklaşık 19 yıllık meslek hayatımda
gördüklerim... Öğrendiklerim ...Ve bunları hiçe sayanların
bana ukalalıkları... Kimlerin ne kazandığını görürken gerçek
Fenerbahçelilerin haybeye haykırışları... Savunmakla biat etmeyi
karıştıranlar...
Tüm bu ortamlarda ben artık
Fenerbahçe sevgimi, bu sevgiyi kalbime gömen yıllarla yaşıyorum...
Bu ortamlar bitmezse de geçmişle yaşar dururum... Ama bu dönem
ortaya atılanlarla işim olmaz, olmayacak da...
2013'ün bu ortamı silip süpürmesi
en büyük dileklerimden biri...
19 yıllık meslek hayatım dedim...
Sahte sıcaklıkların yanında bana kuşkusuz gerçek dostluklar da
kazandırdı. İlginçtir ki bu dostlukların sahibi gerçek
gazeteciler, emekçiler oldu. Çok da garip ilişkiler yaşadım
medyada. Hele işimden uzaklaştırılışımda...
Ülkemizde hukuksal süreçler biraz
uzun sürüyor, elbet bana da söz düşecektir. Şimdilik yorum
yapmak istemiyorum. Ama az da olsa kazandığım gerçek dostlar ki
onlar kendini biliyor, iyi ki onlar varlar...
Çok sitemkar olduğumu sanmıyorum ama
benim açımdan pek de kolay yıllar geçmiyor. Ne yapayım...
Ülkem açısından da sanırım farklı
değil... Maalesef yaşam şartları giderek ağırlaşıyor. Güzel
şeyler olsa da zorluklar daha ağır basar hale geldi. İyi ve kötü
yaşayan kesimler arasındaki uçurumun giderek artması sanırım
Türkiye'mizin başlıca sorunu...
Çıkın büyük şehirlerden dışarı..
Ya da büyük dünyalarınızdan dışarı... Ama üzerinizdeki
kimliği atmak kaydıyla... Benim gibi sitemkar da olsanız, yine de
'Vay canına' denecek tablolar o kadar artıyor ki...
Ve 2013...
Dilekler sanırım ortak...
Herşey iyi olsun, güzel olsun...
Bunlar çok normal...
Nacizane benim fazladan diyeceğim...
-Yaşanan her günün kıymetini
bilin...
-Çocuklar ve ailenize daha da sıkı
sarılın. Özellikle büyüklerinize. Bugün varlar ama... Babam
gitti gideli, her gün varlığını daha fazla arayan biri olarak
bunu söylüyorum...
-Ne konumda olduğunuzu iyi hissedin ve
bunu iyi tartın. Etrafınızdaki iyi değerlendirin. Ve çok fazla
kimseye güvenmeyim. Bir gün sıkıntı yaşadığınızda
halinizden anlamayanlar o kadar çok olabilir ki, bu da sizi çok
üzer...
-Umudunuzu yitirmeden yaşayın...
Sonuçta yaşam yine de güzel...
Çok daha güzel günlerde görüşmek
üzere...
Herşey gönlünüzce yaşansın...
2013 yaşayacağınız en güzel yıl
olsun...