Sezona ciddi bir koasla başlayan Fenerbahçe, Karabükspor galibiyetiyle onurlu yürüyüşünü sürdürdü. Bazılarının dediği gibi bu sezon Fenerbahçe'nin aldığı galibiyetlerin hepsi şampiyonluk için verilen uğraşın yanı sıra içinde bulundurulan duruma verilen en güzel tepkidir. Kolay değil bu kadar kurcalandıktan, bu kadar üzerine çalışmalar yapıldıktan sonra liderliği, hem de puan farkıyla sürdürmek. Lig sıralamasındaki bu takıma yaşadıklarından sonra ciddi anlamda saygı göstermek gerekir...
Karabükspor maçı bende bir çağrışım yaptı. Sezon başında yaşanan olaylardan sonra gösterilen bazı tepkilere karşı çıkmıştım. Her zaman 'En büyük taraftardır' dediğim Fenerbahçe taraftarı, verdiği tepkilerde taşkınlığa kaçarken camiaya da istemeden zarar verdiğini düşünmüştüm. Benim istediğim tepki Karabükspor maçında verilen destekle orantılı olan şekildi.
Gelelim bendeki çağrışıma... Dilerim yanlış bir yoruma neden olmadan ifade edebilirim...
Alex'in gördüğü kırmızı kartı tartışmam. Hakemlik hiç yapmadım, eğitimini de almadım. Yalnızca 30 yıldır maç izleyen biri olarak böyle bir kırmızı karta futbolun içinde yer olmadığı kanısındayım. Hadi diyelim ki söz konusu olan asabi bir oyuncu. Belki sarı olur. Ama Alex gibi bir isme böyle bir pozisyon sonrası kırmızı kart gösterilmesi ciddi bir hatadır.
Aynı şekilde Emre'nin de gördüğü sarı kart bir komediydi. Aynı şekilde Emre'nin maçıkırmızı kartsız tamamlaması da. Yanlış hatırlamıyorsam 2. yarıdaydı, rakibine bir darbesi vardı ki Alex'e kırmızı kart gösteren zihniyetin o pozisyonda Emre'ye saha içinde verebileceği bir ceza olmadığı kanısındayım. Özeti Alex yandı, Emre yırttı. 2 hata mı? Hayır... Maç içinde onlar karar var tartışılacak. Bu durumda çok kötü bir hakemle maçın tamamlandığını söyleyebilirim...
Sahada böyle kötü bir hakem varken Fenerbahçe ne yaptı? Maçı çirkefliğe taşıdı mı? Kurnazlığa kaçtı mı? Hakemin üzerine oynadı mı? Tek cevap: Hayır. Peki ne yaptı Sarı Lacivertliler? Hırs yaptılar. Büyük bir mücadele koydular ortaya. Fenerbahçe gibi oynadılar. Zaman zaman ciddi anlamda tehlike yaratan Karabükspor'u 85 dakika eksik oynayarak yendiler. Bir başka deyişle kötü yönetime, zor şartlara direnmelerini görevlerine asılarak yaptılar...
Biraz geçmişe dönelim. Bir çok takımın içine düşürüldüğü şike operasyonunda bazı kulüpler 'susma' politikası uygulayarak kendilerini mümkün olduğunca unutturma taktiğine yönelirken Fenerbahçe ailesi isyan etti. Stattaki taşkınlıklar 2 maç ceza getirdi. Sokaklarda yaşananlar camiayı zedeledi. Ben de dahil çoğunluğun Fenerbahçe'yi haklı bulduğu bir ortamda suçlu damgası yendi. Oysa ki Fenerbahçe camiası, taraftarı bana göre tepkisini daha uygar bir şekilde sergilemeliydi. Bugünlerde olduğu. 12. adamın görev yeri tribündür ve tribünlerin de kuralları vardır. Bu kurallar içinde tepki verilmeliydi. Nasıl ki Karabük maçında Fenerbahçeli futbolcular kötü yönetime görev yerleri olan sahada cevap verdiyseler....
Hiçbir şey için hayatta geç kalınmamıştır. Maçları izliyorum. Çoğunda tribünler boş. Fenerbahçe maçları hariç. Tepki olarak daha da dolmalı. Sağlıklı taraftar neyin ne olduğunu herkesten iyi bilir. Ve tepkiler en uygar şekilde tribünlerde verilmeli. Büyük Fenerbahçe'ye yakışan budur.
Yakında iddianame ile futbolumuzda muhtemelen yine karmaşık günler başlayacak. Fenerbahçe'yi tek kurtaracak duruşudur. Bu duruşun da bundan sonra en iyi şekilde sergileneceğine inanıyorum. Her ama her Fenerbahçeli ailesinin tüm bireylerinin duruşuyla gurur duymalı...
Herşeyden önce de tüm yaşananlar sonrası ligde puan farkıyla liderliğini koruyan takımıyla bu gurur yaşanmalı...